Blog

Doğruyu Bilip de Yap(a)mamak

Doğruyu Bilmek İnsanlara tavsiye vermeyi saçma buluyorum. Şuna inanıyorum: İnsan zaten yapması gereken şeyleri kendi bulabilir. O işi ertelememesi gerektiğini, o insanla takılmaması gerektiğini, o söylenenlere kulak asmaması gerektiğini vs… Bunların hepsini kendi bulabilir veya bilebilir.  Biliyoruz bilmesine de erteliyoruz be hocam! Takılıyoruz ve ciddiye alıyoruz. Bildiğimizi yapamadığımızı çok sık fark ediyoruz günlük hayatta. Burada […]

Film İncelemesi: 200 Metre ‘Bir Ailenin Duvarlarla Ayrılan Hikayesi’

“Bir insan 200 Metre ilerideki bir yere ne kadar sürede ulaşır?” Bu soruyu hiç düşündünüz mü? Çoğunuzun benim gibi, hiç düşünmeden bir dakika diyeceğini tahmin ediyorum. Ayrıca, metreyle ve ölçümlerle pek aram olmadığını belirtmek isterim Bugün incelemek istediğim film ‘200 Metre’. Filistin asıllı Ameen Nayfeh’in yönetmenliğinde Lübnan yapımı bir film. Filmi izlerken bu filmle ilgili […]

Ağla kalbim ağla: beynimizde neler oluyor?

Sevdiğimiz bir kişi bizi üzdüğünde; “kalbim kırıldı” deriz, arkadaşlarımıza, sevgililerimize attığımız mesajların sonuna “kalp emojisi” ekleriz. Bu yazının başlığında olduğu gibi birçok şarkı sözünde, repliklerde, romanlarda da; kalbimizin acı çektiği ya da sevinçten sıcacık olduğu betimlenir. Ancak nöropsikoloji bilimine göre; uzun yıllardır duygularımızı “beynimiz” aracılığı ile deneyimlediğimiz biliniyor. Peki ama nasıl?  Beynimizin en önemli görevi; […]

Bana verilen koca bi’ saçmalık: oysa sadece görülmek istemiştim. 

Bu yazıda dinlemeyi çok sevdiğim bir şarkıdan ve okuduğum bir makaleden söz edeceğim. Her birimiz, anne-babamız ve sosyal ilişkilerimizde görülmek isteriz ve görüldükten sonra ihtiyaçlarımızın bu kişilerce kabul edilmesini, giderilmesini arzularız.  “kalabilirsin, pekala gidebilirsin daha değersiz hissettiremezdin.” (Koca bi’ saçmalık, Jakuzi) Şarkı sözleri ve melodisiyle oldukça depresif bir izlenim bırakıyor; söz yazarı bu sözleri “bir […]

Inside Out (Ters Yüz) filmi ve duygularımız

Bu yazıda son zamanlarda sıklıkla adını duyduğumuz bir animasyon filminden (Ters Yüz) bahsedeceğim ve bu filmden yola çıkarak duygularımız ve bizim duygularla olan ilişkimizi ele alacağım.*Öncelikle belirtmeliyim ki bu yazı; serinin ilk filmine dair bilgiler içermektedir, şu anda sinemalarda gösterimde olan filme ait herhangi bir spoiler ya da bilgi yer almamaktadır. Duygularımızı bazen önleyemediğimiz bir […]

Bindiği dalı kesmek: Kendimi sabote mi ediyorum?

Bazen kendi benliğimizi korumak için ve “yetersizlik” hissinden kaçmak için; bilinçli ya da bilinçdışı olarak kendimizi sabote (kendimizi baltalarız, engelleriz) ederiz. Başarısız olmaktan, eleştirilmekten kaçarız, bunu da bizim için iyi olabilecek seçenekleri görmezden gelerek, kendimize zarar vererek yaparız. Birey, aslında bir işi yapabileceği kapasiteye ve yeterliliğe sahip olsa bile, bu işi yapma konusunda şüphe duyar, […]

Oyun Terapisi: Hangi Durumlarda Etkili?

“Oyun terapisinde çocukla kurulan ilişki, ortasında muhteşem bir vazonun bulunduğu zifiri karanlık bir odaya girmek gibidir. Siz odada bir vazo olduğunu bilseniz ve zifiri karanlık bir oda olsa, ne yapardınız? Vazonun varlığını bilerek, onun güzelliğini takdir etme arzusuyla dolu bir şekilde, dikkatle bu karanlığa adım atarsınız. Karanlıkta acele etmez, ellerinizle hızlıca sallanarak vazoya çarpmazsınız; bunun […]

Çocuklara sorumluluk becerisi nasıl kazandırılır?

Sorumluluk ne demek ve çocuklarımız için neden böyle bir becerinin gelişmesini isteriz? Bu yazıya öncelikle bu soruya cevap vererek başlamak istiyorum. Sorumluluk bireyin üzerine düşen görevleri yerine getirmesi ve kendisine ait bir olayın başkaları üzerindeki etkilerinin sonuçlarını üstlenmesidir. Ancak sorumluluk yalnızca görevleri yerine getirerek bunların üstünü çizmekten, tamamlamaktan ibaret değildir. Çocuklarımızın sorumluluk sahibi bireyler olmasını […]

Utanıyorum; sosyal kaygı nedir?

Bir sunum yapmak, yeni bir arkadaş ortamına girmek, bir restoranda sipariş vermek, başkalarının sizi çalışırken izlemesi, sokakta anahtarlarınızı düşürmek…tüm bunlar sizin için çok kaygı verici olabilir. Neredeyse tüm insanlar diğerlerine karşı “rezil olmak, hata yapmak, çirkin görünmek” istemezler, özenli davranırlar, ancak sosyal kaygı yaşayan bireyler için işler biraz daha farklı şekilde ilerler.  Sosyal kaygı nedir? […]

Terapide neden çocukluk anılarımızı konuşuruz?

Eşinizle yaşadığınız tartışmalarınız, romantik ilişkilerinizdeki kıskançlık ve öfke problemleriniz, kariyerinizde ilerleyemiyor olmanız, size hep haksızlık yapılması….tüm bu problemlerle baş edemediğinizde terapiye gidersiniz. Uzman size ilk görüşmelerinizde; “Çocukluğunuzu nasıl hatırlıyorsunuz?, Annenizle ilişkiniz geçmişte nasıldı?…” gibi sorular yöneltmeye başlar. Buna anlam veremeyebilirsiniz, “Yahu ben iş görüşmesinde kaygıdan kem küm ettim, bu yüzden buradayım, şimdi durduk yere çocukluk […]