Haziran 3, 2024

Utanıyorum; sosyal kaygı nedir?

Psikolojik Danışman

Bir sunum yapmak, yeni bir arkadaş ortamına girmek, bir restoranda sipariş vermek, başkalarının sizi çalışırken izlemesi, sokakta anahtarlarınızı düşürmek…tüm bunlar sizin için çok kaygı verici olabilir. Neredeyse tüm insanlar diğerlerine karşı “rezil olmak, hata yapmak, çirkin görünmek” istemezler, özenli davranırlar, ancak sosyal kaygı yaşayan bireyler için işler biraz daha farklı şekilde ilerler. 

Sosyal kaygı nedir?

Yalnız kalmaktan hoşlanma, içedönük olma ya da sessiz, sakinlikle aynı şey değildir. Sosyal durumlardaki kaygıyı üç başlığın toplamıyla açıklayabilirim;

  • Fizisel yönler: Örneğin, sunum yapacağı esnada çarpıntı, ellerde titreme, kızarma, sesin titremesi gibi diğer insanların fark edebileceği belirtiler. Bunların diğerleri tarafından fark edilecek olması da kaygı esnasında sizi yatıştırmaz ve aksine daha da sıkışmış, korku dolu hissediyor olabilirsiniz. Bunlar dışında odaklanmakta zorluk, karıncalanma hissi, bacaklarda titreme, boyun ağrısı, kaslarda gerginlik, ağız kuruluğu, mide bulantısı…gibi bedensel duyumlar yaşıyor olabilirsiniz.

*Bu belirtileri yaşamak sorun değildir, sorun; bu belirtilerin sizin için anlamı ve olası sonuçlarına ilişkin inançlarınızdır, yani “kızardığımı görünce ne kadar beceriksiz olduğumuz anlayacaklar” şeklinde yorumladığınızda bu sosyal kaygınıza katkıda bulunur.

  • Bilişsel yönler: Olayları ve durumları nasıl algıladığınız, nasıl bir anlam yüklediğiniz, inançlarınız; kaygı ve duygularınızı etkiler. Örneğin, arkadaşınız sizinle konuşurken ilgisiz görünüyor. Bu durumda endişelenerek onu üzecek, öfkelendirecek bir şey yapıp yapmadığınızı düşünmeye başlarsınız, belki de artık sizinle vakit geçirmekten hoşlanmıyordur, sizi sevmiyordur diye yorumlarsınız. Ancak bu varsayımların hepsi size aittir, gerçeklikten çoğunlukla uzaktır ve kaygıyı arttırır. Arkadaşınız, konuşmanın konusuyla ilgilenmiyor olabilir, aç ve yorgun olabilir, acelesi olabilir, yaşadığı stresli bir olayı düşünüyor olabilir, içedönük biri olabilir…ancak sosyal kaygı bu seçenekleri düşünmenizi engeller. Böyle durumları tehdit edici olarak algılarsınız. Böyle durumlar için bazı inançlarınız olabilir;

*”Biri beni reddederse, bunu hakediyorum. İnsanlar her zaman söylediklerimle ilgilenmelidir. Bir hata yaparsam, sevilmem. Herkesin beni sevmesi çok önemli… “

  • Davranışsal yönler:  Eğer sosyal durumlarda çok fazla kaygı yaşıyorsanız, bu durumlardan kaçınıyor olabilirsiniz. Kaygıyı azaltmaya çalışırsınız, kendinizi güvende hissetmek istersiniz. Bunu sağlamak için de; arkadaşınızın sizi çağırdığı kalabalık ortamlara gitmezsiniz, bir bahane bulursunuz, sınıfta zorunlu olmadıkça öğretmenin sorduğu sorulara cevap vermezsiniz, sunum sırasında herkesin ekrandaki görsellere odaklanması için ışıkları kapatırsınız…Tüm bunlar kaygıyı azaltmaz, ertelediğiniz buluşmaya gitmediğinizde bilişsel bir yönden artık arkadaşınızın sizi sevmediğini, buluştuğunuzda rezil olabileceğinizi düşünürsünüz ve o gün geldiğinde yoğun bir fiziksel duyum hissedebilirsiniz, kızarabilirsiniz.

Yukarıda açıkladığım üç başlık da sosyal durumlarda kaygı döngünüzü oluşturur. 

Neden sosyal kaygı yaşıyorum?

Sosyal kaygı biyolojik ve psikolojik etkenlerden dolayı yaşadığınız bir problem olabilir. Biyolojik açıdan baktığımızda; kaygı “savaş ya da  kaç” tepkisi ile bizi potansiyel tehlikelerden korur ya da genetik olarak bunu yaşıyor olabiliriz, beyin etkinliği, beyindeki belli sinirsel hücrelerdeki değişiklikler de sosyal kaygıya katkıda bulunabilir. 

Ancak yalnızca biyolojik etmenler değil; nasıl bir ailede, okul ortamında büyüdüğümüz gibi çevreye bağlı durumlar da göz önünde bulundurulmalıdır. Örneğin; akran zorbalığına maruz kalmak, aşırı eleştirel bir ebeveynle büyümek ya da utangaç ve nadiren sosyalleşen ebeveynle büyümek, mükemmeliyetçi ebeveynle büyümek, “komşu ne der, elalem ne düşünür” şeklinde uyarılar almak…gibi.

Kendi kendinize yardım olarak yapabilecekleriniz;
  • Hangi durumlarda bu kaygıyı yaşadığınızı belirlemek, bu durumlarda; fiziksel olarak neler yaşadığınızı, ne düşündüğünüzü, nasıl davrandığınızı araştırmak.
  • Temelde nasıl bir inancınız var, kendinize sıklıkla bunu sormak. Örneğin; “biri benle alay ederse bu benim için anlama gelir?”
  • Kendinizi diğer insanlarla karşılaştırmamak. İdeal olarak belirlediğiniz kişiler ve durumlar tam anlamıyla “mükemmel” değillerdir.
  • Olumsuz düşüncelerinizin aksi yönde ve gerçekçi kanıtlar bulmaya çalışmak

Eğer sosyal durumlarda yoğun bir kaygı yaşıyorsanız, yukarıda söz edilen döngüden çıkmak sizin için çok zorsa profesyonel bir yardım alabilirsiniz. Ancak unutmayın ki bu yardım sihirli bir değnek ile sorununuzu çözmeyecektir. Sosyal kaygı yaşıyorsanız, bunu aşmanız için en etkili yöntem sosyal durumlarda daha fazla deneyim sahibi olmaktır; yeni insanlarla tanışmak, sunum yapmak, tek başınıza kalabalık alanlarda vakit geçirmek…gibi. 

Tüm bunlar sosyal kaygı yaşayan biri için çok zor olabilir, bu süreçte psikolojik destek aldığınızda bir uzman eşliğinde; yeni deneyimlerinizi, yaşadığınız zorlukları değerlendirerek ve duygularınızı ifade ederek ilerlersiniz.

Şeyma Akkuş

Şeyma Akkuş

Psikolojik Danışman

Whatsapp
Size Nasıl Yardımcı Olabiliriz?
Size Nasıl Yardımcı Olabiliriz?