
Bindiği dalı kesmek: Kendimi sabote mi ediyorum?
Psikolojik DanışmanBazen kendi benliğimizi korumak için ve “yetersizlik” hissinden kaçmak için; bilinçli ya da bilinçdışı olarak kendimizi sabote (kendimizi baltalarız, engelleriz) ederiz. Başarısız olmaktan, eleştirilmekten kaçarız, bunu da bizim için iyi olabilecek seçenekleri görmezden gelerek, kendimize zarar vererek yaparız. Birey, aslında bir işi yapabileceği kapasiteye ve yeterliliğe sahip olsa bile, bu işi yapma konusunda şüphe duyar, kendini bu konuda haklı çıkartmak için de çeşitli bahaneler bulur ve işi tamamlayamaz. Kendini sabote etmek, bireyin benliğine duyduğu saygıya yıkıcı bir etkide bulunur, kişi kendini değersiz hissetmeye başlar. Bu süreç bir döngü halinde ilerleyebilir, zaten değersiz hisseden biri yeni bir şey deneme konusunda nasıl cesaret gösterebilir ki?
Örneğin iş hayatında kendimizi nasıl sabote ettiğimizi düşünelim; toplantıda patronlarına ve iş arkadaşlarına bir sunum yapacaksın. Ancak sonra “zaten bu fikrin herkesin aklına gelebilecek gülünç, basit bir düşünce olacağına” inanıyorsun, toplantıda sunumun kötü geçeceği ihtimali seni çok endişelendiriyor.
Toplantıdan önce rahatlamak istediğin için geç saatlere kadar bilgisayar oyunu oynuyorsun, ailen için bazı işleri (ev işleri gibi) hallediyorsun, yeterinde hazırlık yapmıyorsun. Sunumda kötü ya da ortalama bir performans sergilediğinde; bunu ailenle ilgilenmenin gerekliliği ile, yeterince zamanın olmaması ile açıklıyorsun. Bu da seni; sıkı hazırlanıp gittiğin ve başarısız olduğun bir sunumun getireceği acıdan, kırılganlıktan, yetersizlik hissinden koruyor. Bu gibi tavırları uzun süre devam ettirdiğin için; iş yerinde terfi alamıyor, ilerleyemiyor ve yerinde saydığını hissetmeye başlıyorsun.
Kendimizi neden sabote ederiz?
- Geçmiş deneyimlerimizde kendimizi sabote etmenin işe yarar bir başa çıkma stratejisi olduğunu öğrenmişizdir. Bunu biraz açıklamak istiyorum, çocukluğumuzda ebeveynlerimizle kurduğumuz ilişkide güven hissedemediysek; bu bağı kuramadıysak “başarıyı hak etmediğimizi” düşünürüz. Ancak bu bağlantıyı açıkça kurmamız ve ifade etmemiz zordur, “ben yetersiz, değersiz bir çocuğum, bu sebeple; iş yerinde sunum yapmak çok zor, sorumluluk almak acı verici” diyebilmek bilinçdışı bir neden-sonuç ilişkisi kurmaktır ve bunu göremeyebiliriz.
- Kendimizi sabote etmek; çevremizdeki herkesin beklentilerini düşürmek anlamına da gelebilir. Neden insanların bizden beklentilerini düşürmek isteyelim diyebilirsiniz; bu durumda başarılı bir ilkokul hayatı geçirdiğinizi düşünelim. Çevreniz sizin iyi bir üniversiteye gideceğinizi, iyi bir iş sahibi olup başarılı bir hayat yaşayacağınızı düşünürler. Bu beklentiler; başarılı olamama ya da yetersiz olma ihtimaline ilişkin bir kaygı oluşturur. Kendinizi başarısız gösterme ihtimali olan seçenekleri ortadan kaldırırsınız; zamanı, maddi imkanları, eşinizi, çocuğunuzu “başarısızlığın sorumlusu” olarak gösterirsiniz.
- Kendini sabote etme yalnızca akademik-kariyer anlamındaki başarı ile ilişkilendirilmez. Romantik ilişkilerinizi, yakın arkadaşlık ilişkilerinizi sürdürme konusunda da kendinizi sabote ediyor olabilirsiniz. Bu konuda yine geçmiş deneyimleriniz önemli bir rol oynar. Çocukluk deneyimlerinizde, akran ilişkilerinizde ya da geçmişteki partnerinizle kurduğunuz ilişkide; değerli hissetmiyorsanız yeni bir ilişkiye başladığınızda da bunun iyi ve sağlıklı ilerlemesi size garip gelebilir. Bu durumda ilişkileri derinleştirmekten kaçarak, yüzeysel bir bağ kurarak, isteklerinizi ve ihtiyaçlarınızı karşınızdaki kişiye ifade etmeyerek kendi ilişkinizi sabote edersiniz.
Her birimiz yetersizlik ve değersizlik gibi duygulara sahibiz, bunu yaşadığımız bazı deneyimlerle tekrar tekrar yoğun bir şekilde hissediyor olabiliriz. Bunun verdiği acıdan kaçmak yerine neye ihtiyacımız olduğunu anlamak için bu duyguların yaşanmasına, biraz ağlamamıza izin vermeliyiz. Aldığınız bir eleştirinin getireceği yetersizlik hissi size ne söylüyor? Ne yapmaya, kime sarılmaya ihtiyacımız var? Bu soruların cevabı ile yüzleşmek için zor olsa bile duygularımızı deneyimlememiz gerekebilir. Kendimizi sabote etmek; kısa bir an yetersizliğin getirdiği acıdan bizi korur ancak neye ihtiyacımız olduğunu bulmamızı engeller.