Temmuz 8, 2024

Inside Out (Ters Yüz) filmi ve duygularımız

Psikolojik Danışman

Bu yazıda son zamanlarda sıklıkla adını duyduğumuz bir animasyon filminden (Ters Yüz) bahsedeceğim ve bu filmden yola çıkarak duygularımız ve bizim duygularla olan ilişkimizi ele alacağım.*Öncelikle belirtmeliyim ki bu yazı; serinin ilk filmine dair bilgiler içermektedir, şu anda sinemalarda gösterimde olan filme ait herhangi bir spoiler ya da bilgi yer almamaktadır.

Duygularımızı bazen önleyemediğimiz bir şekilde; örneğin, öfke problemi, ağlama krizleri, bazen de daha kontrol edebildiğimiz şekilde ifade ederiz. Ters Yüz filmi kapsamında duygularımız ve işlevlerinin ne olduğunu, akan göz yaşımızın, yükselen sesimizin aslında ne anlatmaya çalıştığını tartışacağız. Film 11 yaşındaki Riley adındaki bir kız çocuğunun yaşamının bir kısmını bizlere sunuyor. Babasının işi nedeniyle farklı bir yere taşınmak zorunda kalır. Bu o yaştaki bir çocuk için büyük bir değişikliktir ve Riley’nin duygusal dünyasında kaosa neden olur.

Film boyunca Riley’nin beyninde (bir kumanda merkezinde, karargahta) 5 temel duygu, 5 ayrı karakter olarak bulunur. Bu duygular;

  • neşe
  • üzüntü
  • korku
  • tiksinti
  • öfke

Bu duygular Riley’nin yeni hayatına uyum sağlamasında ona yardımcı olmaya çalışır, temelde diğer duygulara ne yapması gerektiğini söyleyen, olayları kontrol altında tutmaya çalışan duygu “neşe” olur. Duygularımızın işlevleri vardır; filmin başında da Neşe Riley’nin hikayesini anlatmaya başladığında tüm duyguların işlevinden söz eder.
Korku, onu tehlikelere karşı korumaktadır, tiksinti hem fiziksel hem de sosyal olarak zehirlenmekten korur, öfke haksızlıklar karşısında Riley’i korur, tepki göstermesini sağlar. Neşe; kendisini Riley’nin mutluluğunun kaynağı olarak kendisini görmektedir.

Ancak “Üzüntü”nün işlevi konusunda bir bilgiden söz etmez, üzüntünün ne işe yaradığını anlayamadığı için onun tüm isteklerini engellemeye çalışır. Bu noktada kendinizi düşünün; ne olduğunu bilmediğiniz bir duyguyu yaşamak da istemeyiz. Örneğin; sevgiliniz çok ünlü bir futbolcuyu beğeniyor, bunu sizinle paylaşıyor, videolarını izliyor ve bu durumda siz çok öfkeleniyorsunuz. Konu açıldığında göz deviriyorsunuz, ses tonunuz değişiyor. Çünkü bu futbolcu sizi yetersiz hissettiriyor, geliştirmek istediğiniz bir yönünüz (örneğin sportiflik, atılganlık) onda var, bunun karşısında ne yapacağınızı bilmiyorsunuz, yetersiz hissetmek sizin için o kadar acı verici oluyor ki; bunu yaşamayı farketmeden de olsa engelliyorsunuz. Duyguların ne olduğunu tanımlayabilirsek, neye benzediklerini gözümüzde canlandırabilirsek (örneğin filmde olduğu gibi; benim neşemin saçları bu renk, giydiği elbise şu şekilde, benim neşem bir papatya gibi kokuyor), o duyguyu deneyimlemekten daha az korkarız.

Bu durum filmde şu şekilde anlatılır; Neşe, Üzüntü’nün işlevini ilk olarak, Üzüntü Riley’nin hayali arkadaşı Bing Bong ile konuşup onu kendilerine yol göstermesi için harekete geçirdiğinde fark eder. Unutulmaya başlandığını ve değersiz olduğunu düşünen Bing Bong’u neşelendirmeye çalışan Neşe, kendi çabalarının sonuçsuz kaldığını; ancak Üzüntü’nün bu sorunu çözdüğünü gördüğünde Üzüntü’nün işlevini anlamaya başlar. Üzüntü, Bing Bong ile konuşup yaşadığı hayal kırıklığının çok önemli olduğunu ve bunun can acıtıcı bir durum olduğunu söylediğinde Bing Bong, anlaşıldığını fark eder. Bu sayede Neşe, bir kişinin üzüldüğünde bu duygularımızı yaşamadan, hemen yok edip olumlu ve keyifli düşünmeye çalışmanın her zaman işe yaramadığını anlamıştır.

Filmde duygularımız Riley’nin zihnindeki 5 karakter üzerinden anlatılırken bir diğer yandan “duygular ve beyin yapısı” hakkında da çok güzel bir somut örneği bize sunuyor. Buna da değinmek istiyorum; filmde Riley’in anılarının oluşması, depolanması, unutulması ve hatırlanması işlenir. Gündelik olaylar, anı kürelerine yollanır, uzun süreli belleğe yollanan anılar filmde de olduğu gibi kumanda merkezine geri gelebilir. Riley’nin en önemli anıları çekirdek anı küreleri içindedir, bu da kişiliğinin şekillenmesinde etkili olur.

Peki bu çekirdek anı kürelerinin duygularımızla ilişkisi ne?

Her bir anı küresi; bir temel duyguyla bağlantılıdır. Bu da bizim duygu şemalarımızı oluşturur. Duygu şemaları (çekirdek anı küreleri), şemanıza uygun düşüncelerle eşleşen ipuçları tarafından aktifleşirler ve aktifleştiğinde bir deneyim ya da tepki üretirler. Örneğin; Bir çalışan, sunum yaparken patronunun yüz ifadesini eleştirel bir bakış olarak algıladığında, çocuklukta annesinin/ babasının ve hatta belki okulda öğretmeninin onu sınıfta eleştirdiği bir anıyı hatırlayabilir. Bu durum, o anıya bağlı olan utanç ve endişe duygularını tetikleyebilir. Sonuç olarak, çalışan sunum sırasında gerginleşir ve kendine güvenini kaybedebilir.
Ters Yüz (Inside Out) film; duyguları ve nasıl işlevleri olduğunu somutlaştırarak bize anlatır, duygu düzenleme becerilerine dair de önemli mesajlar içerir;

  • Temel duygularımız, belli zamanlarda, önemli ve faydalıdır.
  • Bir olay karşısında birden fazla duyguya sahip olabiliriz.
  • Geçmiş olaylar hakkındaki duygularımız zamanla değişebilir.
  • Her zaman mutlu olmak çok gerçekçi değildir.
  • Üzüntü gibi olumsuz duygular, ifade edilmelidir ve sanılanın aksine üzülmek; diğer insanlarla bağımızı güçlendirebilir.
Şeyma Akkuş

Şeyma Akkuş

Psikolojik Danışman

Whatsapp
Size Nasıl Yardımcı Olabiliriz?
Size Nasıl Yardımcı Olabiliriz?