Temmuz 27, 2023

Müzik Zekayı Geliştirir mi?

Müziğin zeka üzerindeki etkilerinin çok yönlü olduğu tanımıyla değerlendirme yapılması gerekirse; sadece sınava girmeden birkaç dakika önce Mozart dinleyen öğrencilerin sınavı daha iyi cevaplandırdıkları yapılan çalışmalarla ortaya konulmuştur. Başka bir örnek verilirse doğum sırasında dinletilen müziğin stresi azalttığı doğum sürecini kolaylaştırdığı da saptanmıştır. Bununla birlikte bireylerdeki bilişsel süreçler; dil, düşünce, zeka temelindeki gelişimlere karşılık gelmektedir. Eğitimlerle okul süreçleriyle bireyler bu gelişimlere katkı sağlamaktadır. Müzik aleti çalmayı öğrenmek ya da herhangi bir alanda bireyin kendisini yetiştirmeyi, geliştirmeyi amaçlaması bu tanımlara örnek olabilmektedir. Müzikal deneyimler bağlamında bir değerlendirmede ise, bebeklerin taklit etme yöntemiyle ses akışından sözcükleri bulup tekrar ederek öğrenmesi ses yoğunluğu veya tonunu ayırt etme gibi süreçler müzik eğitimleri ile dilin fonetiğinin benzerlik gösterdiğini düşündürtebilir. Yani bebeğin dilin yapısını öğrenmeye olan yatkınlığıyla müziğin temelinde olan tekrar etme, ses yoğunluğunu anlama ve ayırt etme ile benzerlik gösterebilmektedir.

Müzik aleti çalma ise, kasları kontrol eden motor hareketlerinden sorumlu beyincik tarafından koordine edilmektedir. Müzik aletlerini kullanırken yapılan parmak hareketleri ise uzun süreli bellekte depolanmaktadır. Örneğin bir piyanist seri halinde olan birden fazla notaya bakıp anlık bilgiyi uzun süreli belleğinde olan harmoni ve ritim ile birleştirip yorumlar. Harmoni ve ezgiler müzik aletleriyle yorumlanmaktadır. Beyin için de böyle bir örnek verilebilir. Beyin uzmanlaştığı bölgeleriyle birlikte çalışarak farklı bilişsel süreçleri yorumlamaktadır. Bunun yanı sıra müzik deneyimleri nota okuma, ezberleme, temelinde teknik becerileri de öğretir. Bu durumda da zihinsel becerilerin ve konsantrasyonun artması gözlenebilir. Gardner’ın sekiz zihin çerçevesi kapsamında da zekanın sekiz türü olduğunu belirtmiştir. ‘’Müzikal’’ türü de sekiz zihin türüne dahil etmiştir. Bu örneklere temel hazırlamaktadır.

 

Müzik zekayı geliştirebilir mi? Sorusuna cevap arayan Glenn Schellenberg ise 6 yaşlarında 132 çocuğa müziğin gelişimlerinde olan etkisini ölçmek amacıyla bir araştırma yürütmüştür. Başlangıçta çocukları sosyal olgunluklarını da ölçen zeka testine aldıktan sonra 36 hafta boyunca çocuklara piyano dersleri verilmiştir. Süreç sonunda da tekrar çocuklara zeka testi yapıldığında sözel, uzamsal ve düşünme hızı gibi çeşitli alanlarda artış gözlemlenmiştir. Burada bu süreçlerle beraber beynin işlevlerinin geliştiği gözlemlenmiştir. Çevresel etkilere karşı da duyarlı olduğunu göstermektedir. Bir diğer araştırma ise Schlaug ve meslektaşları Almanya’da yürütmüştür. Bu çalışmada çocukluk çağında müzik eğitimi alan çocuklarda mevcut sinir bağlantılarının güçlendiği görülmüştür. Ayrıca yenileri de ekleyerek beyni geliştirdiğini araştırmalarının bulguları arasında saptanmıştır. Bu araştırmalara göre değerlendirildiğinde özellikle çocukluk döneminde Prefrontal korteksin gelişimsel ilerlemeler de önemli bir rol oynar. Bunun üzerine düşünüldüğünde ise beyin de bir orkestra şefi görevi üstlenmektedir.

Müzik aleti çalma ya da müzikle ifade etme belleğimizde hatırlatıcı bir görev görebilir. Örneğin okul zamanlarında alfabeyi öğrenmek için alfabeyi şarkılarla kodlardık. Aradan yıllar geçmesine rağmen alfabe şarkılarını duyduğumuzda hala eşlik ediyor olmamız buna örnek olabilir. Bir diğer örnek ise hasbro oyuncakları için çalışmalar yürütmüş olan ayrıca lego şirketinde çalışan gelişim psikoloğu Helen Shwe Hadani; çocuklara ikinci bir dil öğretmek adına yapılan çalışmalarda müzik ve sanattan faydalanılması gerektiğine rehberlik etmiştir. Bu örnekte de aslında alfabe şarkısını unutamamız akla gelebilir. Müziğin, müzik aleti çalmanın dil öğrenme noktasındaki önemi de böylece ortaya çıkmaktadır. Ayrıca işitsel algıları geliştirmesiyle beraber tekrarlama becerisi katması da başka bir dilin özelliklerini öğrenmede kolaylık sağlayabilir. Yani müzik zihinsel bir imge olarak kullanılabilir.

Motor gelişimi açısından da değerlendirildiğinde 10-12 yaşlarında çocuklar daha koordineli ve yumuşak el hareketleri yapabilir. Bu yaş grubunu, bir müzik aletine yönlendirmek ise ellerini daha koordineli daha becerikli kullanmasını sağlamayı geliştirebilir. Ayrıca anlaşılması daha güç, karmaşık ve hızlı hareketleri yerine getirebilme becerisi sağlamaktadır.

Ebeveynlerin çocukların okul başarılarını etkilediği gibi okul dışı aktiviteleri üzerinde de güçlü etkileri gözlenebilmektedir. Müzik ve benzeri aktivitelere katılım sağlaması ebeveynlerin çocuklarını teşvik etmesiyle ilgilidir. Bu aktivitelere katılım sağlaması ise sorumluluk, alışkanlık, motivasyonel bir itici güç olabilir. Bu sebeple çocukların okul başarılarına, gelişimlerine, benliklerine, kimlik oluşumlarına katkı sağlayarak potansiyellerini ortaya çıkarmasında yardımcı olurken görevleri yerine getirmek için, hayal gücü gelişmesi ve duygu kontrolünün sağlamış olduğu becerilerini kullanmaya yönlenebilirler. Bu durumlar başarı arttırdığında ise; olumlu benlik algısı yaratıp, ben yapabiliyorum ya da ben başarılıyım hissiyatını çocuğa göstererek yeni davranış ve alışkanlık kazandırmada güdüleyici olmaktadır. Kısacası potansiyelini ortaya çıkarmakla birlikte başarıya karşı bir güdülenme sağlayabilir. Ayrıca çocuklarda aktiviteye yönelik doğru rol model belirlemesi, taklit üzerine olan öğrenmeyi, doğru rol model üzerinden şekillendirmesine yardımcı olur.

Planlama becerilerini arttırarak ekiple çalışmayı sağlamaktadır. Bu durum da daha çabuk uyum sağlamaktadır. Bu bilgilerle değerlendirildiğinde; bir problemle karşılaşıldığında kaygı ve stresin daha az olması beklenebilir. Daha az beklenmesinin sebebi ise; planlama becerilerinin artmış olmasıyla birlikte sorumluluk almalarından kaynaklıdır. İçinde bulunduğu duruma karşı adapte olup çözüm üretebilmektedir. Eğitimler ise bekleme ve dinleme becerilerini geliştirmektedir. Bu durumda da ekiple beraber sorun çözme, rol alma, ortak karar verme süreçlerine aktif katılım sağlaması beklenmektedir. Kısacası daha çözüm odaklı bir şekilde dikkat toparlama sağlanabilir. Bunun sonucunda ise özgüveni artmış çocuklarda sorunlarla karşılaştıklarında fikirlerini ifade ederek sorumluluk alması beklenebilir. Karar verme sürecine katılım sağlamaya teşvik edebilir. Utangaç bir çocuğun kendini ifade etmesi görüşlerini dile getirmesi buna örnek olabilir. İleri yaşlarında da özgüveni artan stresle baş edebilen bireylere dönüşmeleri muhtemeldir. Bu durumu şu örnek ortaya koymaktadır; Kanada’da 2001 ve 2004 yıllarında bir çalışma yürütülmüştür. Araştırma için sanat ve gençlik projesi üzerinde çalışma sağlanmıştır. Araştırma sonucuna göre ise sanat aktivitelerine katılım sağlayan çocuklarla katılmayanlar kıyaslanmıştır. Elde edilen verilere göre; sanat aktivitelerine katılım sağlayanlarda süreç içerisinde kaygı depresyon gibi duygu durumlarında azalmalar gözlenmiştir (Wright ve ark.,2006; Wright ve ark.,2007). Bir diğer araştırma üzerine örnekleme yapılırsa; 32 öğrenciyle görüşme sağlandıktan 5 yıl sonra tekrar bir araya gelinmiş, geçmiş deneyimlerini yorumlamaları istendiğinde ‘yapabiliyorum’ üzerine yapılan vurguyla birlikte, grupla birlikte çalışmanın sosyal ilişkilerine de katkı sağladığını ifade etmişlerdir (Wright ve ark.,2014).

 

Düzenli olarak müzik derslerine katılım sağlayan çocuklarda okulu terk etme, davranışsal sorun risklerinin daha düşük ölçüde olduğunu saptanmıştır (Lerner ve ark., 2015).

Çocuklarda müzik ile ilgili yapılandırılmış etkinliklere katılımda; sosyal ilişkilerin artması, bilgi ve beceriyi doğru alana yönlendirmeyi sağlar. Bunlarla birlikte aktif katılım sağlanan aktivitelerde uzun süreçli bir dikkat ve yoğunlaşma gerektirmektedir. Uzun süreli dikkat toparlama ve yoğunlaşma da başarılı olan bir çocuk için değerlendirme yapıldığında aynı performansı derslerine yönelik de sağlaması beklenebilir. Sonuç olarak; müzik zekanın gelişiminde katkı sağlamakla birlikte; bilişsel duygusal sosyal olarak da çocukların gelişiminde pozitif rol oynar. Çocuklarda kendileri keşfetmeleri, okul başarısı, okula devamlılık başta olmak üzere düzen, uyum, yaratım ve sosyalleşmenin getirisi olarak paylaşım, çaba, planlama grup ile çalışma ile farkındalık düzeylerinde artışa katkı sağlamaktadır.

Whatsapp
Size Nasıl Yardımcı Olabiliriz?
Size Nasıl Yardımcı Olabiliriz?