İlişki Tavsiyesi Veren O Kişi: Tavsiye Üzerine

Tavsiye istemek, sık tavsiye vermek, verilen tavsiyelere göz devirmek…bunlara gündelik yaşamımızda sıklıkla rastlıyoruz. Özellikle arkadaşlık ve romantik ilişkilerimizle ilgili problemler hakkında çevremizdeki insanlardan fikir almak istiyoruz; Örneğin, manipüle edildiğiniz, sık sık tartıştığınız, değersiz hissettiğiniz bir romantik ilişki içerisindesiniz, partneriniz hakkında arkadaşlarınıza birçok şey anlatıyorsunuz ancak her seferinde size verdikleri tavsiye “Ondan ayrılmalısın!” oluyor. 

Haklılığımızı duymak, anlaşıldığımızı hissetmek ya da bir çözüm öğrenmek için tavsiye istiyoruz ancak çoğu zaman aldığımız fikirlerle hareket etmiyoruz. 

• Peki talep ettiğimiz bir tavsiyeyi aldıktan sonra uygulamakta neden güçlük çekiyoruz?

Tavsiye verenin tamamen bizimle aynı koşullara sahip olmadığını biliriz. Bu da şöyle düşünmemize sebep olabilir; “Bu ilişkiye emek veren benim, beni çok üzse bile onu seviyorum, ayrılamam!”. Üstelik zaten ilişkiyi sonlandırmayı biz de düşünmüşüzdür ancak bu bizim için çok zordur. Bunun bizim için neden zor olduğunu öğrenmek ve bununla yüzleşmek ise terapi aracılığı ile gerçekleşebilir. Mantıklı olduğunu düşündüğümüz tavsiyeleri uygulamakta güçlük çektiğimiz için terapiye gideriz, artık çevremizden aldığımız hatta kendimizin de düşünmüş olduğu çözüm yollarında ilerlemek imkansızdır. 

• Tavsiye almayı talep biz ettiğimiz halde, verilen tavsiye neden sinirlenmemize sebep oluyor olabilir?

Yukarıda da değindiğim konu üzerinden ilerlemem gerekirse; verilen “Ondan ayrılmalısın!” tavsiyesi yüzünden tam manasıyla anlaşılmadığımızı düşünürüz. İlişkiyi sonlandırmak ve yalnız kalmak bizi öylesine korkutuyor  ve kaygılandırıyordur ki “Ayrılmalısın” diyen kişiye karşı öfke hissederiz. Tavsiye aldığımız konu hakkında yüzleşmekte zorlandığımız noktalar olabilir, bu durumda kendimize “tavsiyeyi veren kişinin aptal olduğunu, bizi başından savmak için böyle bir tavsiye verdiğini, detaylı düşünemediğini” söyleriz. Tavsiyeyi veren kişi hakkında yaptığımız bu atıflar, bizi kaygılarımızla yüzleşmekten korur. Bu durum terapide ise böyle ilerlemez, yüzleşmeye hazır olduğunuzda hayatınızdaki çelişkili yönleri, tutarsızlıkları ve sizin için işlevsel olan düşünceleri keşfedersiniz. Bu size basitçe “Şunu yap, bunu yap ve değiş” denilmesinden farklıdır.