benliğini arayan çocuk
Ekim 27, 2022

Benliğini Arayan Çocuk- Wirginia Axline

Psikolojik Danışman

“Benliğini arayan çocuk” Wirginia Axline’ın bir çocukla yaptığı oyun terapisi seanslarını anlattığı kitabı. Oyun terapisi çalışan danışmanlar, ebeveynler, öğretmenler kısacası çocukla ilgilen herkes bu kitaptan keyif alacaktır ve kendisi için bir şeyler bulabilecektir.

Dibs, 5 yaşında ve yaklaşık iki yıldır okula gitmektedir. Sınıfta hiç konuşmaz ve etkinliklere katılmaz. Bazı sabahları diğer çocukların ve öğretmenin ilgisini çekmeyecek şekilde sadece sessizce yerinde oturur ve hiç kıpırdamaz ya da sınıfın içinde rastgele emekler. Kimi zamansa saldırganca öfke nöbetlerine tutulur. Öğretmenleri aileyi Dibs’in profesyonel destek alması konusunda teşvik etseler de ailenin tepkisi “ona biraz zaman tanıyın!” olur. Böyle diye diye ertelerler. Dibs’te herhangi bir değişim yoktur. Dibs, çoğu zaman kendi dünyasında buruk ve mutsuz, farklı bir dünyadaymış gibi yaşar.

Dibs gün sonunda okuldan ayrılması gerektiğinde eve gitmek istemez. Herkes paltosunu giyerken o sessizce oturur. Öğretmenlerinin seslenmesine kulak asmaz. Her gün giyinme zamanı bu sorunu yaşarlar. Giyinmek istemez. Zorluk çıkarır. Annesi de geç gelir sürekli, sanki bu durumu görmemek için bilerek geç geliyormuş gibi bir hali vardır. Çocuk öğretmenleri tarafından seviliyordur. Ne kadar sorunlu da olsa öğretmenleri onda bir ışık olduğunu düşünüp ona alan açmaya, ona faydalı olmaya çalışıyorlar ama ne denerlerse denesinler bir fayda görmüyorlar. Çocuğun bir zeka geriliği mi var yoksa bir psikolojik bozukluğu mu var bu konuda şüpheleri vardır. Arkadaşlarına saldırdığı ve bazen onları ısırdığı için artık bazı veliler çocuklarının onunla aynı okulda olmasından rahatsızlık duyduklarını dile getirmeye başlarlar. Bu durumda okul aileyle görüşüyor, okuldan göndermek zorunda kalabileceklerini aktarırlar. Aileye tekrar profesyonel destek almaları seçeneğini dile getirirler. Anne de bu sefer kabul ediyor ve Terapist Bayan A ile görüşmesini kabul eder. Kitapta böyle aktarıyor Axline kendini.

 

Çocuğun babası ünlü bir bilim insanıdır. Üstün zekalı bir adam olduğu söylenir. Ancak okuldakilerle hiç tanışmamış, ilgili birisi değildir. Bir tane kız kardeşi vardır. Pırıl pırıl, mükemmel bir çocuk olduğunu söyler annesi. Anne Bayan Jane de yine kariyeri olan bir annedir. Dibs doğduktan sonra kariyerine ara vermek zorunda kalmıştır. İstenen bir çocuk değildir, bu durumu hissettirdiklerini söylüyorlar. Dibs doğduktan sonra onların hayatında köklü değişiklikler olmuş. Çocuğun sorunlu olduğunu fark ettiklerinde doktora götürmüşler. Tanınan bir aile olduğu için, tanınmadıkları uzakta bir doktora gitmişler. Yapılan tetkiklerde çocuğun zekasıyla ilgili bir sorunu olmadığı söylenmiş. Aile çocuğun rahatsız edici tavırları yüzünde onu kendi arkadaş grubuyla görüştürmek istememişler. Bu yüzden arkadaşlarından uzaklaşmışlar. Küçük çekirdek aile olarak yalnız kalmışlar. Baba çocuktan sonra ilgisini işine vermiş, çok fazla evle ilgilenmemiş. Anne de babanın gözünde değersizleştiğini düşünüyor ve bunun sebebini Dibs olarak görüyordur. Evde sevgi, hatta duygu yok. Öyle bir ev düşünün ki kimse kimseye duygusunu belli etmiyor. Sanki bir şirket gibi, herkes, her şey resmi. Kardeşi doğduktan ve normal bir çocuk olarak geliştikten sonra anne ve baba kendilerini aklıyorlar. Sorun bizde değil, Dibs’te diye. Dibs daha çok aileden uzaklaşmaya başlıyor. Terapiye başlayacakları zamanki tavırları da çok soğuktu annenin. Mucize beklemediklerini hatta Dibs’te herhangi bir değişiklik beklemediklerini fakat onunla görüşülmenin bilime bir katkı sağlayacaksa sonuna kadar desteklediklerini dile getirir. Sanki kendi çocuğu değilmiş de bilimsel çalışma için ham veri olarak bahsediyordur çocuğundan. Seanslar sırasında kendisinin de dahil olması gerekecekse bunu kabul etmeyeceğini de baştan belirtir. Bizde de durum böyle değil mi? Kendi çocuğumuza otizmi, dikkat eksikliğini veya herhangi bir başka rahatsızlığı veya farklılığı kabul edebiliyor muyuz? Bu konuda ebeveynler bizleri çok zorlar. Kriterlerin çoğunu sağladığında bile farklı bahaneler bulabiliyorlar. Çocuğa yardımcı olmak adına gerçeği kabul etmek ve buna göre çözümler aramak en doğru yoldur.

 

Dibs, oyun terapisi için oyun odasına davet edildiğinde kabul eder ve Bayan A ile odaya gider.  Fakat gergin ve çekingen tavırları vardır. Konuşmaz. Bayan A, “Bu oyun odasında bir saat kalacağız. Gördüğün gibi oyuncaklarımız ve malzemelerimiz var. Ne yapmak istediğine sen karar ver,” der. Dibs, oynar veya oynamazdı. Konuşur ya da sessiz kalırdı. Bu odanın içinde hepsi birdi. Oyun odasının genel havasını ve danışmanın durduğu pozisyonu kitap çok güzel bir şekilde aktarıyor. Çocuğun özgürlük alanını ve danışmanın ona karşı nasıl geri dönütler vermesi gerektiğini çok güzel bir şekilde aktarıyor.

Dibs “Sanırım şarkı söyleyeceğim,” dedi. “Eğer şarkı söylemek istiyorsan, söylersin,” dedim. Kahkaha attı. “Ve eğer sessiz olmak istersem sessiz olurum!” diye bağırdı. “Ve eğer düşünmek istersem düşünürüm, sadece düşünürüm. Ve oynamak istersem oynarım. Öyle değil mi?”

Çocuğa burada istediğini yapabilmesine izin verirken çocuğun, sorumluluk alması ve benliğini fark etmesi sağlanır. Çocuk kendini fark ettikçe neler yapmak istediğini ve bu yapmak istediklerine adım attığında yargılanmadığını veya ceza almadığını gördüğünde benliğini keşfetme ve benliğini şekillendirme fırsatı bulur.

Çocuk yavaş yavaş açılır. Çekingen ve kendini ağırdan satan bir tavırla ve oyun odasında söylediği ve yaptığı şeylerin karşılığında yargılanmadığını gördükçe kendisini daha rahat ifade etme fırsatı bulur. Bu çocuğu rahatlatır. Ona iyi veya kötü yani olumlu ya da olumsuz bir geri dönüt vermemek buna nötr kalmak ve her davranışını kabul etmek onu rahatlatan bir şeydir.

Bir seans sonunda anne çocuğu alırken çocuğa “Bayan A’ya veda ettin mi?” diye soruyor. Burada iyi niyet ve çocuğa bir davranış kazandırma isteği olsa da bir baskı da vardır. Çocuk oyun odasında zaten terapiste veda etmiştir. Annenin yanında etmeye gerek duymamıştır. Belki burada anneye tepki gösterdiği için yapmıyordur, ikinci kez veda etmek istemediği için yapmamıştır.

Seanslar ilerledikçe Dibs kendisini ifade edebilmeye başlar. Artık eskisi kadar sınıfta çekingen değil, tabii bunlar yavaş yavaş olur. Ailesiyle iletişim kurmaya başlar. Aile, onun değişimi görüyor ve bu durumdan çok mutlu olur. Artık terapi odasına geldiğinde paltosunu ve şapkasını kendisi çıkarır. İhtiyacı olduğunda Bayan A’dan yardım ister. Kum havuzuna giriyor. Kum havuzunda dışarıdaki düşmanlarıyla savaşıyor. Onlarla savaşma fırsatını oyun odasında buluyor Dibs ve burada onlarla savaştığı için kimse ona kızmıyor. Savaşmasına izin veriliyor. Babasına olan öfkesi, kardeşine olan kötü duyguları oyun odasında ortaya çıkıyor. Bastırılmış duyguların terapi içerisinde ortaya çıkmasına güzel bir örnek ve burada ortaya çıkan duygular çocuğun rahatlamasına ve daha sakin olabilmesine katkı sağlıyor.

Son seansta seans odasının camından gözüken kilise bahçesine gitmek ister. Büyük ihtişamlı bir bina, Bayan A’yla birlikte giderler. Bahçesinde gezip sonra içeri girerler. Org çalmaya başlayınca Dibs korka ve Bayan A’nın elini tutar. İlk başta çıkmak istediğini söyler. Sonra durdurur ve korkuyorum ama hoşuma gitti der. Çocuk artık korksa da yeni bir şeyler keşfetme cesaretini kendinde bulabilir. Bu kitapta net gördüğüm değişimlerden bir tanesiydi. Güvende hissettiği birinin doğru desteğiyle, çevresinde olan yeni şeyleri deneyimleme cesareti bulabilir.

Dibs, kendisini güvende hissetmenin tek yolunun dışarıdaki dünyadan geçmediğini, aksine, aradığı o sabit zeminin çok derinlerde de olsa kendi benliğinde var olduğunu, yavaş ve ürkek adımlarla keşfeder. Bir çocuk, fırsat verildiğinde, dürüst ve içten bir iletişim kurma yeteneğine sahiptir. Benliğini arayan çocuk kitabında Wirginia Axline tam olarak bunu gösterir bize. Dibs dünya genelinde hepimizin istediği şeyi istiyor: Değerli bir insan olduğunu hissetmek için fırsat. Onurlu bir insan olarak istenmek, saygı görmek, kabul edilmek.

Kitapta vurgulanan bir diğer yeni fikir de sorunlu bir çocuğun derinlemesine ve etkili olarak iyileşmesinin, çocuğun ebeveynlerinin de zihinsel olarak onarılmasını sağlamasıdır. Bu, sorunlu bir çocuğun iyileşmesinin en iyi yolunun, ebeveynlerinin tedavi edilmesi olduğuna dair yaygın kabul gören görüşün, sıra dışı bir ters çevirmesidir.

Benliğini Arayan Çocuk- Wirginia M. Axline (2018), Panama Yayıncılık, Çevirmen: Misli Baydoğan,

Ali Duman

Ali Duman

Psikolojik Danışman

Whatsapp
Size Nasıl Yardımcı Olabiliriz?
Size Nasıl Yardımcı Olabiliriz?