
Mahremiyetin Temelleri: Çocuklara Kendini Korumayı Öğretmek
Psikolojik DanışmanÇocuklarda Mahremiyet Eğitimi Nedir ve Neden Önemlidir?
Çocukların mahremiyeti fiziksel ve duygusal olarak sınırlarını oluşturabilmesiyle ilgilidir. Bu sınırlar bazen ‘hayır’ diyerek bazen de içgüdüsel olarak kendini korumaya yönelik otomatik davranışların olmasıyla görülür. Bu kazanım sağlıklı bir şekilde oluşturulduktan sonra çocuk dışarıda karşılaşacağı tehlikeleri içgüdüsel olarak fark eder ve zihninde buna dair huzursuzluk oluşur. Kendini korumak için harekete geçer. Mahremiyet eğitimi sadece cinsellikle ilgili değildir. Duygusal sınırlar mahremiyet eğitimi içerisinde büyük bir yer kaplar. Sadece cinsellik içeren eğitim, çocuklarda cinsellik olarak tanımlanır.
Mahremiyet, yani sınırlar oluşturulmadığında çocuklar istismarları kavrayamayabilir. Yanlış dokunuşlardan rahatsız olmaz. Bir yabancının arabasını binme teklifini hiç tereddüt etmeden iyi niyet olarak değerlendirebilir. Çocukluk döneminde istismara maruz kalmış birçok yetişkin, ‘o zaman küçüktüm anlamıyordum…’, ‘başta rahatsızlık duymamıştım..’ dediklerini görürsünüz. İşte bu mahremiyetin oluşturulmamasından kaynaklıdır.
TÜİK verilerine göre, 2022 yılında güvenlik birimlerine gelen veya getirilen çocuklardan 31.890’ı cinsel istismara maruz kalmıştır. Bu çocukların %87’si kız, %13’ü ise erkek olarak kaydedilmiştir. Türkiye’de istismar vakalarının paylaşılmasının önündeki engelleri de düşündüğümüzde erkekler çocuklarda da istismar mağduriyetinin azımsanmayacak kadar fazla olduğu görülmekte. Erkek çocuğu yetiştirilirken cinsel bölgelerinin açık bir şekilde gezdirilmesi, ‘hadi, dayıya p*pini göster’ gibi söylemler mahremiyet sınırlarının zedelenmesine temel oluşturmaktadır.
Çocuk bedenini tanıdıkça yavaş yavaş mahremiyetle ilgili bilgilere ihtiyaç duyar. Çocuk bu süreçte gördüğü şeyleri kopyalayarak öğrenir. Yani çocuğa sınırları, mahremiyeti sözel olarak aktarmak çok işe yaramaz. Yaşantınızda bunlar yer almalı. Mahremiyet eğitimi, tek seferlik ve sözel bir eğitim değildir. Aslında bu bir süreçtir. Bu yüzden günlük yaşamın içinde davranışsal olarak rol model olarak eğitim gerçekleştirilmelidir. Siz çocuğunuza bir günde her şeyi anlatıp sonrasında bu anlattıklarınızın dışında davranamazsınız. Böyle yaparsanız çocuğunuza bunu öğretemezsiniz.
Hangi Yaşta Mahremiyet Eğitimi?
· 4 yaş:
Çocuğun artık çimenlerde uzandığı, doğayı ve çevreyi fark etmeye yönelik girişimlerinin olduğu bir yaştır. Artık boyama yapmaktan haz alır. Bu çocukta duygusal inceliğinde geliştiğinin göstergesidir. Çocuk dış dünyayı keşfetmeye başladıkça kendi bedenini de fark eder.
Tuvalet eğitimini de tamamlamış olabilir bu dönemde. Mahremiyet için artık yavaş yavaş bir başlangıç oluşturulabilir. Tuvalet alışkanlığını kazandığında, yalnız başına yapmayı öğrenmesi, ihtiyacı olduğunda anne ya da babanın ona destek olabileceği öğretilebilir. Burada çocuğun kendi başına bu görevi yerine getirmesi teşvik edilmelidir.
Bu süreçte hem sınırları hem de çocuğun bu beceriyi kazanmasını desteklemek önemlidir. Çocuğunuzun bu konuda motive olmasına yardımcı olun. Bu yaşlarda ufak ufak bu deneyimi kazanmayan çocuk ileride bu konuda sorun yaşayabilir.
· 5-6 yaş:
Çocuk akranlarıyla aynı ortamlara girer yani sosyalleşir. Bazen çocuklar sadece merak duygusuyla birbirlerinin özel bölgelerine bakabilirler. Bu sadece merak duygusuyla ilişkilidir.
Çocuğa bu dönemde özel bölgeleri öğretilebilir. Vücuttaki özel bölgeleri tuvalet eğitiminden itibaren de işleyebilirsiniz. Atlet ve külotun kapattığı bölgeler (meme, popo gibi), dudak vücudumuzdaki özel bölgelerdir. Bu bölgelere dokunulmayacağı ve bakılmayacağı anlatılabilir. Bu anlatıldıktan sonra çocuğun özel bölgelerine anne ve baba olarak da gereksiz yere dokunmamalı ya da bu bölgelerin gereksiz yere açılmasına müsaade etmemeliyiz. Sınır olarak oluşturduğunuz şeylere siz özen göstermezseniz çocuğunuzda bu sınırlar oturmayabilir.
· 7-12 yaş:
Bu yaş grubunda sosyallik daha da artmış olur ve yabancılarla daha sık iletişim kurması gerekebilir. Bu yaş grubu için çocuğa hem ‘hayır’ deme becerisi kazandırmak hem de rahatsız edici dokunuşlarla ilgili bilgi verilmelidir.
Biri çocuğunuzu kucağına alıp sevmek istediğinde, bunu kabul etmeyebileceği çok sade ve anlaşılır bir dille örneklendirilmelidir. Öpmek isteyen ya da sarılmak isteyen olduğunda bundan rahatsız oluyorsa ‘Hayır’ diyebileceğini bilmelidir. Çocuğunuzun ‘hayır’ demesi gerektiğinde, bu size yönelik olsa bile, saygı göstermelisiniz.
· 13+ yaş:
Çocuklar bu dönemde ergenliğe girerler. Herkes bu yaşta girmek zorunda değildir. Geç ergenlik ya da erken ergenlik sanılanın aksine yaygın bir durumdur. Çocuğunuz ergenlik dönemine girdiğinde önce fiziksel değişimler olur. Genital bölge çevresinde kıllar çıkmaya başlar, kızlarda regl döngüsü başlar. Bu dönemde regl döngüsüyle ilgili çocuk şeffaf ve anlaşılır bir şekilde bilgilendirilmelidir.
Bu bilgilendirme erkek ve kız çocuğu olan ebeveynlerde birlikte yapılabilir. Erkek çocuğu, konu kendini ilgilendirmese de bu konuda bilgi sahibi olabilir. Hem çevresindeki arkadaşları bu durumu yaşadığında garipsemez hem de cinsiyete göre farklılıkları öğrenmeye başlar.
Erkek çocuklarına mahremiyetle ilgili bilgilendirmeler yaşı yakın olan daha büyük bir abisi tarafından yapılabilir. Bu yaşta çocukların anne ve baba ile cinselliği kafalarında birleştirmeleri zordur. Bu yüzden ilk tercih baba değildir. Eğer böyle bir seçeneği varsa ‘yaşça büyük bir genç’ tarafından yapılmalıdır. Çocuk bu bilgileri sizden güvenli bir şekilde öğrenmezse ya internetten araştırarak yanlış bilgiler öğrenecek ya da sokakta bu konuyla ilgili bilgisi sadece kulaktan duyma olan, abartmayın seven akranlarından öğrenecektir.
Bu yaş grubunda, yaş da ilerledikçe yalnız kalma istekleri, odanın kapısını kapatma ihtiyaçları doğar. Bunlar makul karşılanmalı ve bu sınırlar aşılmamalıdır. Çocuğun odası çocuğun özel alanıdır. Buna saygı duyulması gerekir.
Duygusal Sınırlar: Çocuklara Duyguları ve Hayır Demeyi Öğretmek
Çocuklara mahremiyetin bedenle ilgili kısımlarını yaş gruplarına göre nasıl aktarabileceğinizi ve hangi yaş grubunda hangi bilginin önemli olduğunu sizlere anlattım. Diğer bir konu ise duygusal sınırlardır. Şunu bilmelisiniz ki Mahremiyet ağırlıklı olarak duygularla ilgilidir. Bedenle ilgili sınırların öğretilmesi önemlidir. Bu sınırlar kadar duygusal sınırların öğretilmesi de önemlidir. Duygusal olarak çocuklarınıza sınırlar oluşturabilirseniz diğer kazanımlar daha rahat olacaktır.
- Duyguları tanıma ve ifade etmeyi öğretin: Çocuğunuzla mutluluk, korku, üzüntü gibi temel duygular hakkında konuşun. Bu duyguları tanıtın ve bunlarla ilgili etkinlikler ya da oyunlar oynayın. Taklit yapma oyunları (örneğin, üzgün birini canlandırma) bu konuda faydalı olabilir.
- Zorlayıcı duygusal taleplerle başa çıkma konusunda güçlendirin: Çocuğunuza, başkalarının taleplerine “hayır” diyebilmeyi öğretin. Kendi duygusal ihtiyaçlarını anlaması ve önceliklendirmesi için destek olun. Sadece bir arkadaşını üzmemek için onun isteklerini yapmaması gerektiğini vurgulayın. Bunu özellikle sizinle kurduğu ilişkide destekleyin. Örneğin,bir şey isterken “Beni seviyorsan yap” gibi ifadelerden kaçının; bu yaklaşım çocuğun duygusal sınırlarını
zayıflatır.
- Duygusal yüklerden koruyun: Zor günler geçirdiğinizde çocuğunuzu bir destek aracı olarak kullanmaktan kaçının. Maddi ya da manevi yüklerin sorumluluğunu çocuğunuza yüklemeyin. Eğer tek ebeveynseniz, bu konuda daha dikkatli olun. Çocuğunuz, bir çocuk olarak görülmeyi ve duygusal olarak korunmayı hak eder.
- Güvenli ve sınırlı paylaşımları öğretin: Çocuğunuza her duyguyu herkesle paylaşmaması gerektiğini anlatın. Bu konuda sınırlar koymasına yardımcı olun. Örneğin, “Her duygumuzu herkese anlatmak zorunda değiliz. Sadece güvendiğimiz kişilerle paylaşabiliriz,” diyerek rehberlik edebilirsiniz.
- Başkalarının duygusal sınırlarına saygı göstermeyi öğretin: Çocuğunuza, başkalarının duygusal tepkilerine anlayış göstermeyi ve empati kurmayı öğretin. Ancak, diğer insanların duygusal durumlarından sorumlu olmadığını da açıklayın. Empati ile sorumluluğu ayırt etmesine yardımcı olun.
Çocuklara mahremiyet eğitimi, onların hem bedensel hem de duygusal sınırlarını tanımaları ve korumaları için önemli bir temel oluşturur. Bu süreç, yalnızca bilgi vermekle sınırlı kalmayan, ebeveynlerin tutarlı davranışlarıyla desteklenmesi gereken bir yolculuktur. Çocuğunuzun yaşına uygun bilgilerle donatılması, kendini daha güvende hissetmesine ve sağlıklı ilişkiler kurmasına yardımcı olacaktır. Çocuk bu bilgileri sizden öğrenmelidir. Siz bilgi kaynağı olmazsanız güvensiz ve yanlış bilgiler edinebilir.
Unutmayın, mahremiyet eğitimi çocukların kendilerini koruma becerilerinin bir parçasıdır ve bu süreçte en büyük rehberleri siz ebeveynlersiniz. Açık iletişim ve destekleyici bir tutumla, çocuklarınıza hayatları boyunca taşıyacakları değerli bir armağan vermiş olursunuz.