
Terapi ile değişmek mümkün mü?
Psikolojik DanışmanBir önceki yazımda “yakın ilişkilerimizde” kimseyi değiştiremeyeceğimize değinmiştim. Peki terapide değişim nasıl mümkün oluyor? Bu yazıda “terapide değişim ve değişime karşı direnci” ele alacağım.
Psikolojik destek almayı isteriz çünkü;
- yakın ilişkilerimizde yaşadığımız problemlerini
- uzun süredir yaşadığımız depresif ruh halini ve moral bozukluğunu
- gelecekle ilgili olumsuz düşüncelerimizi
- okul ve iş hayatımızda yaşadığımız kaygıları
- öfke problemlerimizi “değiştirmek, ortadan kaldırmak” isteriz.
Sıraladığım tüm bu problemler, bize rahatsızlık verir ve hayat kalitemizi olumsuz etkiler. Yani aslında kendimizle ya da hayatımızla ilgili değiştirmek istediğimiz olumsuz şeylerin varlığını hissettiğimizde; psikolojik bir yardım talep ederiz. Değişim için bunu hissetmek ilk basamaktır, kimse sizi rahatsızlık hissetmediğiniz bir davranışınız ya da düşünceniz için kalıcı bir değişime ikna edemez. Probleminize ilişkin tavsiyeler dinlememişsinizdir zaten, örneğin; “herkesi memnun etmeye çalışma, insanları reddetmen senin sınırlarını korur, bırak laf etsinler, kafana çok takma!” ya da “bu sınav senin değerini belirlemeyecek ki, heyecanlanmana hiç gerek yok!”…Tüm bu ifadeleri aslında siz de biliyorsunuzdur ancak duygularınızı, düşüncelerinizi ve davranışlarınızı birden kolayca değiştiremezsiniz.
Değişim neden zordur?
Danışanlar çok çaba, zaman harcamalarına rağmen neden kendilerine zarar vermeye devam eder, değişime direnç gösterirler?
Değiştirmek istediğimiz şeyler; problem olarak yazının başında da sıraladığım durumlar, aslında şu zamana kadar sürdürmenin bizim için en kolay olduğu şeylerdir. Bu ne demek? Bir örnek üzerinden bunu açıklayabilirim; diğerlerinin memnuniyeti için kendi isteklerimizden ve sınırlarımızdan vazgeçmek. Örneğin, bir arkadaşımız iş çıkışı evimize gelmek istedi, ev çok dağınık, yemek yok ve en önemlisi uykusuzluktan başımız ağrıyor. Buna benzer tüm durumlarda arkadaşınızı ya da diğer insanların taleplerini reddedemediğinizi düşünelim, bunu neden sürekli yaparsınız?
- Reddettiğiniz bir senaryoda; “arkadaşım beni sevmeyecek”, “ben diğerlerinin isteklerini yerine getirmediğimde aslında çok da sevilebilir bir insan değilim”, “beni değerli yapan şey, diğerlerini ne kadar mutlu edebildiğimdir”, “sevilebilmek için kendi isteklerimi görmezden gelmem gerekiyor” gibi bir düşünce yığını ile boğuşursunuz. Bu düşünce yığını da sizi kaygılandırır, üzer, değersiz ve yetersiz hissetmenize sebep olur.
Bu düşünce yığını zihninize o kadar hızlı ve önleyemediğiniz bir biçimde gelir ki, artık arkadaşınızı reddetmek bir işkence gibi görünür gözünüze, değersizlik duyguları ile yüzleşmek yerine “kendi talepleriniz, kendi kimliğiniz ve sınırlarınızdan” vazgeçersiniz. Bu düşüncelerinizin aklınıza hızlı bir şekilde gelmesi; temelde kendinize yönelik inancınızın gücünden dolayıdır. Terapi desteği almadan önce bu yaşınıza kadar hep bu inançla yaşadığınız için kolaylıkla zihninize hücum eder. Farklı bir şekilde düşünmek size acı verir. Bu yüzden de her ne kadar değiştirmek isteseniz de değişime direnç gösterebilirsiniz.
Peki değişime direnç göstersek de göstermezsek de terapi sayesinde değişmek mümkün müdür?
Terapide değişim, uzmanın size “bunu artık böyle yap” demesiyle başlamaz. Sizin “ben bunu artık böyle yapmak istemiyorum” demenizle başlar ve sizi üzen, kaygılandıran, başa çıkmakta zorlandığınız durumların ne olduğunu anlamaya çalışırsınız.
“Bir aşçının pişirdiği bir yemeğin tadı güzel olmadığında, bunun nedenini anlamak için hem kullandığı malzemeleri, hem de nasıl ve nerede pişirdiğini gözden geçirerek, yemeğin tadını neyin bozduğunun farkına varmaya ihtiyacı varsa; yaşamının tadından memnun olmayan bir kişinin de aynı şekilde yaşamının tadını nelerin bozduğunun farkına varmaya ihtiyacı vardır.” (Gestalt Terapi: Bütünleşmek ve Büyümek, Ceylan Daş)
Psikolojik danışma ve terapide değişim için önemli olan unsurları da şöyle sıralayabiliriz:
- Zihinsel düzeyde anlama: neyi yapmamamız gerektiğini anlarız, neyi ve nasıl değiştirebileceğimizin farkında olmayız, yani bu aşamada davranışlarımızı değiştiremeyiz.
- Gözlemleme: ilişkilerimizde neyin bizi kötü etkilediğini, olumsuz hissettirdiğini anlarız ancak davranışlarımızı değiştirebilmek konusundaki sorumluluğu almak hala bizim için çok zordur.
- Davranışların sorumluluğunu alma: ilişkilerimiz hakkında sık sık “fark ettim/ farkındayım ki” gibi ifadeleri kullanırız, davranışlarımızın duygularımız için ne kadar önemli olduğunu anlarız. Örneğin; “arkadaşıma yorgun olduğumu söyleyemedim ve eve geldiğimizde bir süre sonra fark ettim ki aslında onunla vakit geçirirken onu gerçekten dinlemiyorum bile”
- Duyumların, duyguların ve bedenin farkında olma: bizi olumsuz etkileyen durumlarda gerçekten kendimize odaklanırız ve ne olduğunu anlamaya çalışırız. Örneğin: “hayır diyemediğim için ve dinlenemeyeceğim için çok sinirlendim, arkadaşımla evimde vakit geçirirken kaslarımın çok gerildiğini fark ettim çünkü o kenarda oturmuş benim ortalığı toparlamamı izliyordu, bu gerginliği fark edince nefesimi düzenledim ve kaslarımı gevşetmek için birkaç dakika koltuğa rahatça oturdum”
Psikolojik danışmada uzman; bireyin bu basamaklarını takip eder ve bireyin güçlü yanlarını ortaya koyarak, kendini anlamasına, farkındalığının artmasına ve değişim için çabalamasına yardım eder, ışık tutar.