Ebeveynler Problemi Neden Çocuğuna Söyleyemiyor?
Psikolojik DanışmanPsikolojik danışma sürecinde danışman olarak takip ettiğim bir ekol var. Bu ekolün adı bilişsel davranışçı terapi. Psikolojik danışma sürecinde yaygın olarak kullanılan ve yapılan çalışmalar doğrultusunda %94 gibi bir oranla geri dönüş alınan bir yöntem BDT. Özellikle davranışsal hedeflerin gerekliliği gibi durumlar süreci ölçülebilir kılmakta bu da süreçte verimi görebilmeyi sağlamakta.
Bilişsel Davranışçı Yaklaşıma göre danışmada odak bir problem olur ve biz bu problem üzerine çalışırız. Çocuk ve ergenlerle çalışırken de durum aynıdır. Fakat ailelerin genel tutumu şöyle olabiliyor. Bizimle görüşürken problemleri ve rahatsız oldukları şeyleri çok güzel ifade ediyorlar. Örnekler veriyorlar. Yaşadıklarını sorunun günlük yaşantılarına etkilerini anlatıyorlar. Amaçlarını çok güzel anlatıyorlar ve birlikte net amaçlar oluşturabiliyoruz. Buraya kadar her şey normal seyrediyor. Sonra çocukla görüşmeye başladığımızda bir tıkanıklık yaşıyoruz. Çocuk ne problemden haberdar ne de amaçlardan. Buraya neden geldiğini bilmiyor. Aile çocuğa “işte bir abi var, sohbet etmenizi istiyorum, buraya sohbet etmeye geliyoruz” gibi şeyler söylemiş olabiliyor. E hani rahatsız olduğunuz durumlar vardı, bir şeyleri çözmek istiyordunuz? Ebeveynlerin bu tutumunu ilk başta garipsiyordum fakat şunu fark ettim. Aileler çocuklarıyla problemler üzerine çok fazla iletişim kurmuyorlar. Konu problemler olduğunda bir aracıya ihtiyaç duyabiliyorlar. Bu bazen bir psikolojik danışman bazen de bir öğretmen olabiliyor. Tabii ki problemi çok net bir şekilde çocuğuyla konuşan ebeveynler de var. Başta anlattığım tutumu sergileyen bir ebeveynseniz belki çocuğunuzla iletişiminizi bir gözden geçirmeniz iyi olabilir. Ebeveyn olarak çocuğunuzla bir problemin varlığını konuşmak, o sorunu çözmek için büyük bir adım olabilir. Öncelikle varlığını kabul etmiş oluyorsunuz.
Problemi net bir şekilde ortaya koymamak iletişim tercihlerimizle ilgili biraz çıkarım yapmamızı da sağlıyor. Problemin varlığını kabul etmektense karşı tarafın anlamasını bekliyoruz ve onun bunu anlayabileceğine dair de bir inanış geliştiriyoruz. Bunu yetişkin ilişkilerimizde yaptığımız gibi çocuklarla olan ilişkimizde de yapıyoruz. Hatta şöyle bir düşüncemiz de olabiliyor. E artık büyüdü. Bu ayrımı yapabilmeli, öyle davranmaması gerektiğini düşünebilmeli. Özellikle çocukların belli bir yaşa gelene kadar bu tarz çıkarımda bulunabilmeleri çok da sağlıklı sonuçlar vermeyebilir. Gelişim psikolojisiyle ilgili bir durum, buraya geçmeden bu konuyu da farklı bir zaman bırakmak istiyorum.