
“Keşke biraz değişse, tek problemimiz bu!”: Yakın İlişkiler
Psikolojik DanışmanYakın ilişkilerimiz (aile, arkadaşlık ve romantik ilişkiler), söz konusu olduğunda; karşımızdaki kişi ile sürekli belli başlı ve benzer konularda çatışma yaşarız. İlişkilerimizde kendi hatalarımızı görüp düzeltmeye çalışsak da; karşı taraf sürekli olarak benzer şekilde bizimle iletişim kurmaya devam edebilir. Böyle durumlarda örneğin; “sürekli arkadaşlarımın yanında kötü şakalar yapmasın, değişsin” gibi cümleler sarf edebiliriz.
İlişkide olduğumuz kişinin bize zarar veren, bizi aşağılayan ve değersiz hissettiren yönlerinin değişmesini istemek ve hatta bunu ondan talep etmek elbette çok normaldir. Arkadaşınızla ya da romantik ilişki kurduğunuz partnerinizle olan ilişkinizde; karşınızdaki kişi kadar değerlisiniz. Bu yüzden; var olan çatışmaları çözmek için sınırlarınızı belirlemeniz, bu doğrultuda değişim talep etmeniz gerekebilir. Ancak “onu o yapan özelliklerinin” değişmesini beklemek, karşı taraf için “kimliğe saldırı” olarak algılanabilir, ilişkinizi olumsuz etkileyebilir.
Örneğin; ilişkinizde sosyalleşme planlarını yapan, bir etkinliğe bilet alan, nerede yemek yiyeceğinize karar veren kişi siz olabilirsiniz, ancak partneriniz planlama yapmak konusunda başarılı değilse, bir süre sonra bu durum sizi rahatsız edebilir.
Eğer böyle bir durumda partnerinize karşı;
“Beni sevseydin, hafta sonu için istediğim konsere bilet alırdın.” (Bu cümleden sonra küsmek, sessiz kalmak…)
“Planlama konusunda berbatsın, bu yüzden hep benim sayemde bir şeyler yapabiliyoruz, ben olmasaydım dışarı bile çıkmazdın.”
“Bir süredir arkadaşların seni aramıyor bile, çünkü hayatında sosyalleşme diye bir şey yok, bunun için plan yapman lazım!” gibi cümleler kuruyorsanız bu onu duygusal anlamda manipüle etmeye çalıştığınızı gösterir. Eleştirerek ve küçümseyerek karşınızdaki kişinin değişmesini beklemek pek de işlevsel değildir.
Yakın ilişkilerinizde bu gibi cümleleri sıkça kuruyor olmanız; ilişkideki tüm olumsuzlukları karşınızdaki kişiye yüklemektir. Bu ilişki için sorumluluk almazsınız, problem sizde ya da sizin davranışlarınızda değildir, çözüm için çabalayacak kişi de siz olmazsınız.
“Karşımdaki kişinin bana karşı … şeklindeki davranışları, beni rahatsız ediyor.” ifadesinde herhangi bir problem yoktur. Yukarıdaki örnek üzerinden düşündüğünüzde; kendinizi bu ilişkide çok fazla çabalayan taraf olarak görüp, değersiz hissediyor olabilirsiniz. Bu durumda hisleriniz “yanlış, hatalı ya da anormal” değildir, gerçekten size karşı özensiz davranıldığını düşünüyor olabilirsiniz. Bir diğer yandan partneriniz plan yapmaktan hoşlanmıyor olabilir, spontane buluşmalardan daha fazla zevk alıyor olabilir. Bu konuda farklılaşıyor olabilirsiniz. Bu farklılıkları anlamlandırmak ve kabul etmek sizin için çok zor olabilir, bu noktada “ne hissettiğinizi açık ve net bir şekilde, karşınızdaki kişiyi suçlamadan, küçümsemeden ifade etmek” ilişkiniz açısından olumlu bir etkiye sahip olabilir.
Unutmayın; karşınızdaki kişiyi değiştirmek ya da onun sizi değiştirmesi, herhangi bir yakın ilişki için mümkün değildir. Her birimiz yalnızca kendimiz rahatsız olduğumuz için; değiştirmek istediğimiz yönlerimizi konusunda bir gelişme kaydederiz. Sevgilimiz, eşimiz ya da arkadaşımızın istiyor diye; bize ait olmayan bir fikri ya da davranışı gerçekten içten bir şekilde sürdüremeyiz. Yalnızca ilişkilerimizi önemseriz, karşı tarafı incittiğimizi gördüğümüzde o ilişki için çabalarız.